taş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
taş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Kasım 2012 Perşembe


Yoldan Güzel Geçmek

Bir kral halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, hatırlarda kalacak bir yarışma düzenlemeyi istiyordu. İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan etti kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi.

Yarışma günü, insanlar akın ettiler. Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti. Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti.

Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu. Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu; Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu.

Günün sonunda yalnız bir yolcu bitiş çizgisine yorgun argın ulaştı. Üstü başı toz, toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek, altınla dolu bir torba uzattı ve:


"Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan, insanların yolculuk etmesini zorlaştıran bir taş ve moloz yığını gördüm.İnsanlar rahat etsinler diye bu taş ve moloz yığınını kaldırmak için durdum. Yolu temizlerken, taşların altında bu altınla dolu torbayı buldum.

Halktan kimsenin bu kadar altını olamayacağına göre, bu altınlar size ait olmalı."

Kral gülümseyerek cevap verdi: "O altınlar sana ait."

"Hayır, benim degil. " Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı."

"Evet"dedi kral. "Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü, YOLDAN EN GÜZEL GEÇEN KİŞİ; ARDINDAN GELENLER İÇİN YOLDAKİ ENGELLERİ KALDIRAN KİŞİDİR!"


http://www.kamilemutlu.com

15 Temmuz 2012 Pazar



TAŞ

Zengin bir adam mersedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu. Birden, yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk gördü.

Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca, arabası kaldırım taşına çarparak durabildi.

Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya ve "Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin" diyerek bağırmaya başladı.

Üzgün ve suçlu tavır içindeki çocuk "Amca lütfen kızma, sizden önce geçen arabalara durmaları için işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca, sizin arabaya taş attım" dedi.

Ve, gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir tekerlekli özürlü arabasını ve o arabadan düşerek yerde yatan birisini göstererek "Ağabeyim yürüyemiyor, onu tekerlekli arabası ile gezdirirken, kayıp devrildi. Ağabeyim yere düştü, kaldırmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de yok, siz onu yerden kaldırıp tekerlekli arabasına tekrar oturtmama yardım edermisiniz" dedi..

Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden, boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına gitti, onu kaldırıp tekerlekli arabasına oturttu ve cebinden temiz bir mendil çıkararak bacağındaki kanları sildi.

Küçük çocuk abisini tekerlekli arabasıyla alıp giderken, hiçbir şey söyleyemeden arkalarından bakakaldı.

Arabasına döndüğünde, çocuğun attığı taşın, arabasının kapısında bıraktığı oyuk şeklindeki DERİN İZİ gördü.

Ve zengin adam, bu derin taş izini hiçbir zaman tamir ettirmedi. Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak için sakladı:

"Hiçbir zaman, yaşamın içinden, birilerinin seni durdurmak ve dikkatini çekmek için TAŞ ATMAYA mecbur kalacağı kadar HIZLI geçme.

Allah , ruhumuza fısıldar ve kalbimize konuşur.

O sesi dinlemek için vaktimiz olmadığında ise, bize TAŞ FIRLATMAK zorunda kalır.

İster fısıltıyı dinle, ister taşı bekle..............

Seçim senin..........................."
Yaşamın içinden son hızla geçerken, bir an durup, kendi hayatımızda da bize bazı şeyleri hatırlatmak için atılan TAŞLAR olup olmadığını bir düşünelim.........

http://www.kamilemutlu.com


Kardelen Çiçeği Hikayesi

Şarkı ve şiirlere konu olan kardelen çiçeği romantikliğin ve umudun en güzel sembolüdür. Kardelen çiçeğinin pek çok sembolik adının olmasını...